Saklı Pay Nedir? Miras Payları, Korunan Haklar ve Tenkis Davaları Üzerine Hukuki Değerlendirme

Saklı Pay Nedir? Miras Payları, Korunan Haklar ve Tenkis Davaları Üzerine Hukuki Değerlendirme

Giriş

Bir kişinin vefatının ardından geride bıraktığı mal varlığının (tereke) nasıl paylaşılacağı, Türk Medeni Kanunu (TMK) kapsamında düzenlenmiştir. Mirasçılık ilişkisi, bazen doğrudan kanundan kaynaklanır (yasal mirasçılık), bazen de miras bırakanın iradesiyle şekillenir (atanmış mirasçılık). Ancak miras bırakanın iradesi dahi, mutlak bir serbestiyet alanı sunmaz; yasal sınırlarca çevrilidir. Bu sınırların en belirgin ve önemli örneklerinden biri de saklı pay düzenlemesidir.

Saklı pay, miras bırakanın belirli kişilerin yasal miras paylarının bir bölümüne dokunamayacağı, kanunen korunan asgari miras hakkını ifade eder. Bu bölüm, mirasçılar için güvence altına alınmış, neredeyse anayasal düzeyde bir mülkiyet hakkıdır. Bu makalede, öncelikle miras payları sistematik olarak açıklanacak, ardından saklı pay rejimi ve bu hakkın ihlali durumunda başvurulacak olan tenkis davası detaylı bir şekilde incelenecektir.

1. Miras Payları: Kim Ne Oranda Miras Alır?

Türk Medeni Kanunu, mirasçıları üç temel zümreye ayırır ve miras paylarını bu zümreler arasındaki ilişkiye göre belirler:

  • Altsoy (Çocuklar, Torunlar vb.): Miras bırakanın altsoyu hayattaysa, miras öncelikle ve eşit olarak onlara kalır. Evlatlık da biyolojik çocuk gibi mirasçılık sıfatını taşır ve diğer çocuklar gibi eşit pay alır.
  • Üstsoy (Anne-Baba ve Onların Altsoyu): Altsoy bulunmadığında, miras anne ve babaya geçer. Onlar da mirası eşit olarak paylaşır. Anne ve babanın da hayatta olmaması durumunda, miras onların altsoyuna, yani miras bırakanın büyükanne ve büyükbabasına intikal eder.
  • Sağ Kalan Eş: Sağ kalan eşin miras payı, mirasçı olduğu zümreye göre değişiklik gösterir:
    • Miras bırakanın altsoyuyla birlikte mirasçıysa, terekenin dörtte biri (1/4) eşe kalır.
    • Miras bırakanın anne ve babasıyla birlikte mirasçıysa, miras payı yarısı (1/2) oranına yükselir.
    • Miras bırakanın ne altsoyu ne de üstsoyu (anne-baba ve onların altsoyu) bulunmuyorsa, sağ kalan eş tek başına tüm terekeye hak kazanır.

2. Saklı Pay Nedir?

Saklı pay, miras bırakanın dilediği gibi tasarruf edemeyeceği, kanunen korunan yasal mirasçı payıdır. Bu düzenlemenin temel amacı, aile bireylerinin miras bırakanın keyfi tasarrufları sonucunda mirastan tamamen mahrum bırakılmasını önlemektir. Saklı paylı mirasçılar ve bu mirasçıların saklı pay oranları Türk Medeni Kanunu'nun 506. maddesinde açıkça belirtilmiştir:

  • Altsoy (Çocuklar/Torunlar) için: Yasal miras payının yarısı (%50) saklı paydır. Yani, miras bırakan çocuklarını veya torunlarını, kendilerine düşen yasal miras payının yarısından daha azına sahip bırakamaz.
  • Anne ve Baba için: Her birinin saklı payı, yasal miras payının dörtte biri (%25) oranındadır.
  • Sağ Kalan Eş için:
    • Diğer zümrelerle (altsoy veya üstsoy) birlikte mirasçıysa, yasal miras payının tamamı saklı payıdır.
    • Tek başına mirasçıysa, yasal miras payının dörtte üçü (3/4) saklı paydır.

Önemle belirtmek gerekir ki, kardeşler, amca, dayı, teyze gibi üçüncü zümre mirasçılarının saklı pay hakkı bulunmaz. Bu kişilere yapılan vasiyet veya bağışlar, saklı pay ihlali teşkil etmediği sürece korunur. 

3. Tasarruf Edilebilir Kısım: Miras Bırakanın Serbest Alanı

Miras bırakan, saklı pay oranlarını korumak şartıyla, kalan miras üzerinde özgürce tasarruf edebilir. Bu kısma "tasarruf edilebilir kısım" denir. Miras bırakan, bu kısım üzerinde vasiyetname düzenleyebilir, dilediği kişilere bağışta bulunabilir veya mal varlığını bir vakfa tahsis edebilir. Ancak bu tasarruflar, saklı payı ihlal ederse, saklı paylı mirasçılar tenkis davası açarak haklarını arayabilirler.

4. Saklı Payın İhlali Halinde Açılacak Dava: Tenkis Davası

Tenkis davası, saklı payı zedeleyen bağış, vasiyetname veya satış gibi işlemlerin kısmen veya tamamen iptali için açılan hukuki bir yoldur. Türk Medeni Kanunu'nun 560-571. maddeleri arasında detaylı olarak düzenlenmiştir. Bu dava, yalnızca miras bırakanın ölümünden sonra açılabilir; murisin sağlığında tenkis davası açılması hukuken mümkün değildir.

Tenkis hesabı yapılırken belirli bir sıra izlenir:

  • Öncelikle, miras bırakanın yaptığı ölüme bağlı tasarruflar (vasiyetname ile yapılan kazandırmalar gibi) tenkise tabi tutulur.
  • Bu tasarruflar saklı payı karşılamaya yetmezse, miras bırakanın sağlığında yaptığı sağlararası kazandırmalar (bağışlamalar gibi) değerlendirilir ve tenkis edilir. Bu sıralama, tenkis davasında uyulması zorunlu bir ilkedir.

5. Sağlararası Kazandırmalarda Kast Unsuru

Miras bırakanın sağlığında yaptığı bağışlar da saklı payı ihlal edebilir. Ancak Türk Medeni Kanunu m.565/I-b.4'e göre, bu tür bağışlar sadece miras bırakanın "saklı pay kurallarını etkisiz kılma kastı" varsa tenkise tabi olur. Bu kastın varlığı, somut delillerle ispatlanmalıdır. Yargıtay uygulamaları, sadece bağış miktarının fazla olmasının tek başına saklı payı ihlal kastı için yeterli olmadığını vurgulamaktadır. Miras bırakanın iradesi ve bağışın yapılış amacı da değerlendirmeye alınır.

6. Tenkis Davasında Süreler

Tenkis davası açma süresi, mirasçının saklı pay ihlalinden ve bu ihlale neden olan tasarruftan haberdar olmasından itibaren 1 yıldır. Ancak her halükarda, miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılamaz. Bu süreler, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen (kendiliğinden) dikkate alınır. Bu nedenle, hak kaybına uğramamak adına sürelere riayet etmek hayati önem taşır.

7. Tenkis Davasında Yetkili Mahkeme

Tenkis davası, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılır. Dava, mirasçının tereke üzerindeki hakkını korumayı amaçladığından, mirasın açıldığı yer (miras bırakanın son ikametgâhı) bu tür davalarda yetkili mahkemeyi belirlemede esas teşkil eder.

8. Yargıtay Kararları Işığında Saklı Pay ve Tenkis

Yargıtay kararları, saklı pay ve tenkis davalarının uygulamasında karşılaşılan sorunlara ışık tutmakta ve hukuki yorumu pekiştirmektedir. İşte bazı önemli emsal kararlar:

  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 23.06.2005 tarihli, E. 2005/8487, K. 2005/9834 sayılı kararı: Tenkis hesaplamasında taşınmazların değerleri, murisin ölüm tarihine göre belirlenmeli ve net tereke esas alınmalıdır. Bu karar, tereke tespitinin ve değerlemelerin davanın seyri açısından ne kadar kritik olduğunu göstermektedir.
  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26.05.2022 tarihli, E. 2019/178, K. 2022/738 sayılı kararı: Tenkis davası için 10 yıllık hak düşürücü sürenin, murisin ölümünden değil, mirasın açıldığı (miras bırakanın vefat ettiği) tarihten itibaren hesaplandığını açıkça ortaya koymuştur. Bu içtihat, dava açma süresinin doğru belirlenmesinin hak kaybını önlemedeki önemini vurgulamaktadır.
  • Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 04.03.2022 tarihli, E. 2022/4507, K. 2023/211 sayılı kararı: Tenkis oranının, sabit hesaplamayla değil, net tereke değeri üzerinden yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bu karar, tenkis hesaplamasının dinamik ve terekenin gerçek değerine dayalı olması gerektiğini teyit etmektedir.

9. Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Saklı payı ihlal eden her tasarruf tenkise tabi değildir; özellikle sağlararası işlemlerde miras bırakanın kast unsuru büyük önem taşır.
  • Tenkis talebi, kanunda belirtilen hak düşürücü süreler içinde yapılmazsa, mirasçının bu hakkı tamamen kaybolur.
  • Tenkis davası, vasiyetnamenin iptali davasından farklı hukuki sonuçlara ve şartlara sahiptir. Vasiyetnamenin iptali için saklı pay ihlalinin ötesinde başka koşullar (ehliyetsizlik, hata, hile vb.) aranır.
  • Bağışlama gibi görünen ancak aslında gizli bir satış (muvazaa) içeren işlemlerde, tenkis davası yerine muvazaa davası açılması gerekebilir.

10. Sonuç

Saklı pay düzenlemesi, miras hukukunun sosyal adalet ilkesini somutlaştıran temel mekanizmalardan biridir. Miras bırakanın son iradesi ile yasal mirasçıların korunması arasında hassas bir denge kurar. Tenkis davası ise bu dengenin korunmasını sağlayan etkili bir hukuki yoldur. Uygulamada en çok karşılaşılan uyuşmazlıklardan biri olan saklı pay ihlali, dikkatle analiz edilmesi ve uzmanlık gerektiren teknik bir konudur. Bu nedenle, hem miras bırakanların geleceğe yönelik tasarruflarını planlarken hem de mirasçıların haklarını ararken hukuki destek almaları büyük önem taşır. 

Diğer Paylaşımlar

Güncel paylaşımlarımıza bu alandan ulaşabilirsiniz

Ev Sahibinin Evi Satması Halinde Kiracının Durumu

Ev Sahibinin Evi Satması Halinde Kiracının Durumu

Bu makale, ev sahibinin kiralanan taşınmazı satması durumunda kiracının hukuki durumunu kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Özellikle, bu durumun kira sözleşmesine etkisi, yeni malikin hak ve yükümlülükleri ile kiracının sahip olduğu yasal koruma mekanizmaları detaylı olarak ele alınacaktır.

Daha Fazla

Miras Hukuku Rehberi 2025: En Çok Sorulan 10 Soru ve Cevabı

Miras Hukuku Rehberi 2025: En Çok Sorulan 10 Soru ve Cevabı

Bu rehber, 2025 yılı güncel Türk Medeni Kanunu (TMK) mevzuatına uygun olarak hazırlanmış olup, miras hukuku alanında en çok merak edilen 10 temel soruyu pratik ve anlaşılır bir dille yanıtlamayı amaçlamaktadır.

Daha Fazla

Hayasızca Hareketler Suçu

Hayasızca Hareketler Suçu

Bu makalenin amacı, Türk Ceza Kanunu'nun 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçunu, genel hatlarıyla bilgilendirme hedefiyle açıklamaktır.

Daha Fazla

Ceza Dosyalarında Sık Sorulan Sorular (2025 Rehberi)

Ceza Dosyalarında Sık Sorulan Sorular (2025 Rehberi)

Bu rehber, ceza dosyalarında en sık karşılaşılan sorulara 2025 yılı güncel mevzuatı ışığında pratik ve anlaşılır yanıtlar sunarak, haklarınızı ve süreçleri daha iyi anlamanıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Daha Fazla