
Kumar Bağımlılığı: Türk Hukukunda Boşanma Sebebi Olarak Kapsamlı Bir İnceleme
Giriş
Evlilik birliği, eşler arasında karşılıklı sevgi, saygı, güven, sadakat ve ekonomik dayanışma temelinde kurulan kutsal bir yapıdır. Türk Medeni Kanunu (TMK), evliliğin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla çeşitli boşanma sebepleri öngörmüştür. Ancak, bazı durumlar kanunda açıkça özel bir boşanma sebebi olarak yer almamasına rağmen, evlilik birliğini temelinden sarsıcı nitelikte olabilir. Kumar bağımlılığı da bu durumlardan biridir. TMK'da özel bir boşanma sebebi olarak düzenlenmemesine rağmen, Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatları, kumar bağımlılığını TMK m. 166'da yer alan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" genel boşanma sebebi kapsamında değerlendirmektedir. Bu makale, kumar bağımlılığının boşanma sebebi olarak kabul edilmesinin hukuki dayanaklarını, Yargıtay'ın bu konudaki yaklaşımını, ispat yükünü ve davanın fer'i sonuçlarına etkilerini detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır.
I. Kumar Bağımlılığının Hukuki Niteliği ve Evlilik Birliğine Etkisi
Kumar bağımlılığı, bireyin kontrolsüz bir şekilde kumar oynama dürtüsüne kapılması ve bu davranışın maddi, sosyal ve psikolojik sonuçlarına rağmen devam etmesidir. Evlilik birliğinde eşlerin birbirlerine karşı sadakat, yardım ve dayanışma yükümlülükleri (TMK m. 185) bulunmaktadır. Kumar bağımlılığı, bu yükümlülüklerin ciddi şekilde ihlali anlamına gelir ve evlilik birliğinin temelini şu şekillerde sarsabilir:
A. Ekonomik Yıkım ve Aile Bütçesinin Çöküşü
Kumar bağımlılığının en yıkıcı etkilerinden biri, ailenin ekonomik refahını tamamen yok etmesidir. Bağımlı eş, kumar oynama dürtüsünü tatmin etmek için ailenin tüm birikimlerini, ziynet eşyalarını, maaşını, hatta ortak malvarlığını (ev, araba gibi) gözünü kırpmadan harcayabilir. Bu durum, ailenin borçlanmasına, kredilere başvurulmasına, icra takipleriyle karşılaşılmasına ve nihayetinde ailenin geçimini sağlayamaz hale gelmesine yol açar. Diğer eş ve çocuklar, kumar bağımlısı eşin sorumsuz davranışları yüzünden maddi yoksunluk ve güvencesizlik içinde yaşamak zorunda kalır. Yargıtay, bu tür eylemleri, evlilik birliğinin devamını diğer eş için çekilmez kılan ağır kusur olarak kabul etmektedir.
B. Güven Kaybı ve Sadakat Yükümlülüğünün İhlali
Evlilik birliğinin temel direği olan güven, kumar bağımlılığı vakalarında tamamen ortadan kalkar. Bağımlı eş, kumar oynamak için borçlarını diğer eşten gizler, yalan söyler, ortak malları habersizce satar veya teminat gösterir. Bu durum, eşler arasındaki şeffaflık, dürüstlük ve karşılıklı saygı ilkelerini ihlal eder. Diğer eş, eşinin sözlerine ve davranışlarına güvenemez hale gelir; sürekli bir aldatılma ve kandırılma hissi yaşar. Kumar bağımlılığının yol açtığı bu güven kaybı, evlilik birliğinin duygusal ve ahlaki temelini derinden zedeler.
C. Psikolojik Yıpranma, Duygusal Şiddet ve İlgisizlik
Kumar bağımlılığı, sadece ekonomik değil, aynı zamanda diğer eş üzerinde ağır bir psikolojik yük oluşturur. Mağdur eş, eşinin kumar oynaması nedeniyle duyduğu endişe, utanç, öfke ve çaresizlik hissiyle psikolojik olarak yıpranır. Bağımlı eşin, kumar nedeniyle aileye karşı ilgisizleşmesi, sorumluluklarını ihmal etmesi, eve gelmemesi veya sürekli tartışma çıkarması, diğer eş üzerinde duygusal bir şiddet etkisi yaratır. Bu durum, zamanla diğer eşin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir, depresyona veya anksiyeteye yol açabilir ve evlilik birliğini sürdürme iradesini tamamen kırabilir.
D. Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi
Yukarıda belirtilen tüm bu olumsuzluklar bir araya geldiğinde, evlilik birliğinin devamı diğer eşten objektif olarak beklenemez hale gelir. Kumar bağımlısı eşin bu alışkanlığından vazgeçmemesi, tedavi olmaktan kaçınması, sorumluluklarını yerine getirmemesi ve ortak geleceği tehlikeye atması, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açar. TMK m. 166/1 uyarınca, evlilik birliğinin temelinden sarsılması için, ortak hayatın devamının eşlerden beklenemez hale gelmesi gerekmektedir. Kumar bağımlılığı, bu koşulu fazlasıyla sağlayabilir ve diğer eşin evlilik birliğini sürdürme iradesini tamamen ortadan kaldırabilir.
II. Yargıtay Kararları Işığında Kumar Bağımlılığı
Yargıtay, kumar bağımlılığını doğrudan bir boşanma sebebi olarak düzenlemese de, bu durumun TMK m. 166 kapsamında evlilik birliğini temelinden sarsan bir kusur olduğunu kabul eden çok sayıda karara imza atmıştır. Bu kararlar, kumar bağımlılığının farklı görünümlerini ve evlilik birliğine etkilerini somutlaştırmaktadır:
A. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2023/2041, K. 2023/4832, T. 18.10.2023
- Konu: Davalı erkeğin, bahis sitelerinde yoğun bir şekilde kumar oynaması, bu nedenle yüklü miktarda borçlanması, borçlarını kapatmak için yakınlarından sürekli para alması, bankalardan yüksek faizli krediler çekmesi ve evlilik birliğinin ekonomik yükümlülüklerini tamamen ihmal ederek birliği ekonomik açıdan iflas noktasına getirmesi.
- Değerlendirme: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını onamıştır. Kararda, davalı erkeğin bu davranışlarının, evlilik birliğinin ekonomik temelini yıktığı, eşler arasındaki güveni tamamen ortadan kaldırdığı ve ortak hayatı davacı kadın için çekilmez hale getirdiği belirtilmiştir. Erkeğin bu eylemleri ağır kusur olarak nitelendirilmiş ve davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın yerinde olduğu tespit edilmiştir. Bu karar, kumar bağımlılığının ekonomik yıkıma yol açması ve güven ilişkisini zedelemesi nedeniyle evlilik birliğini temelinden sarstığını ve ağır kusur teşkil ettiğini açıkça ortaya koymaktadır.
B. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2024/5605, K. 2024/8860, T. 20.11.2024
- Konu: Davalı-davacı erkeğin kumar bağımlısı olduğu, sürekli arkadaşlarıyla dışarıda vakit geçirdiği, eve gelmediği, eşiyle ve çocuklarıyla ilgilenmediği, onları yalnız bıraktığı, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığı iddiaları. Kararda, tarafların birlikte kumar oynadıkları da belirtilmiştir.
- Değerlendirme: Yargıtay, erkeğin kumar bağımlılığı, eve gelmemesi, dışarıda arkadaşlarıyla vakit geçirmesi ve eşyalarını başkasına taşıttırması gibi eylemlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğuna hükmeden yerel mahkeme kararını onamıştır. Kadının ise az kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata karar vermiştir. Bu karar, kumar bağımlılığının yanı sıra eşin evlilik birliğine karşı ilgisizliğini, sorumluluklarını yerine getirmemesini ve duygusal şiddeti de ağır kusur olarak değerlendirmiştir.
C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2024/2418, K. 2024/2721, T. 22.04.2024
- Konu: Davalı erkeğin kumar ve bahis oyunları oynaması, kadının tüm altınlarını ve ziynet eşyalarını erkeğin borçları için bozdurmak zorunda kalması, kadının ailesinin ve kendisinin kredi çekip borçları ödemesine rağmen erkeğin kumar oynamaya devam etmesi ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği özen ve sorumlulukları ısrarla yerine getirmemesi.
- Değerlendirme: Yargıtay, erkeğin bu davranışları nedeniyle tam kusurlu olduğuna hükmederek boşanmaya, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata karar veren yerel mahkeme hükmünü onamıştır. Kararda, erkeğin kumar bağımlılığının aile ekonomisine verdiği zararın ve eşin sorumluluklarını aksatmasının, evlilik birliğini sürdürülemez hale getiren tam kusur sebebi olduğu açıkça belirtilmiştir.
III. Kumar Bağımlılığı İddiasının İspatı ve Deliller
Boşanma davasında kumar bağımlılığı iddiasını ispat etmek, davanın seyrini doğrudan etkileyen kritik bir adımdır. İspat yükü, bu iddiayı ileri süren eşe aittir. Yargıtay kararları incelendiğinde, kumar bağımlılığının ispatında çeşitli ve güçlü delillerin kullanılabileceği görülmektedir:
- Banka Kayıtları, Kredi Kartı Ekstreleri ve Borç Belgeleri: Çekilen krediler, kredi kartı harcamaları, bahis sitelerine yapılan ödemeler, borç transferleri, banka hesap hareketleri ve ödeme geçmişleri, eşin kumar oynama alışkanlığını ve bunun ekonomik boyutunu gösteren en somut ve resmi delillerdendir.
- İcra Takip Dosyaları ve Haciz Tutanakları: Eşin kumar borçları nedeniyle başlatılan icra takipleri, ödeme emirleri, haciz ihbarnameleri ve haciz tutanakları, borçluluğun ve ekonomik sıkıntının hukuki kanıtlarıdır.
- Tanık Beyanları: Aile üyeleri, arkadaşlar, komşular veya iş arkadaşları gibi görgüye dayalı bilgisi olan kişilerin, eşin kumar oynadığını, bu nedenle ailede sorunlar yaşandığını, diğer eşin bu durumdan mağdur olduğunu veya eşin kumar borçlarını gizlediğini gösteren tutarlı beyanları önemli delil teşkil eder.
- Yazışmalar ve Dijital Deliller: Eşler arasındaki kumar veya borçlarla ilgili mesajlaşmalar (SMS, WhatsApp), e-postalar, bahis sitelerinden gelen bildirimler veya ekran görüntüleri gibi dijital deliller de mahkemeye sunulabilir. Ancak bu tür delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması ve kişisel verilerin korunması ilkesine riayet edilmesi önemlidir.
- Mal Varlığı Kayıtları ve Satış Belgeleri: Eşin mal varlığında kumar nedeniyle meydana gelen azalmalar, tapu veya araç satış kayıtları, ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair kuyumcu raporları gibi belgeler de kusurun tespitinde etkili olabilir.
- Tedavi Kayıtları ve Uzman Raporları: Eğer kumar bağımlısı eş tedavi görmüşse veya tedaviye yönlendirilmişse, bu süreçlere ilişkin tıbbi kayıtlar, psikolog veya psikiyatrist raporları, bağımlılığın varlığını ve ciddiyetini gösteren önemli deliller olabilir.
- Kolluk Kayıtları: Kumar oynama veya kumar borçları nedeniyle kolluk kuvvetlerine yansıyan herhangi bir olay veya şikayet de delil olarak sunulabilir.
IV. Kumar Bağımlılığının Boşanmanın Fer’i Sonuçlarına Etkisi
Kumar bağımlılığı, boşanma kararının yanı sıra, maddi ve manevi tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi fer'i sonuçları üzerinde de önemli etkilere sahiptir.
- Kusur Belirlemesi: Yargıtay, kumar bağımlılığını evlilik birliğini temelinden sarsan ve diğer eş için ortak hayatı çekilmez hale getiren ağır veya tam kusur olarak kabul etmektedir. Bu kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin değerlendirilmesinde belirleyici rol oynar.
- Maddi ve Manevi Tazminat: Kumar bağımlılığı nedeniyle evlilik birliği sarsılan ve bu sebeple mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kusursuz veya daha az kusurlu eş, kusurlu taraftan maddi ve manevi tazminat talep edebilir (TMK m. 174). Yargıtay, kumar bağımlılığının yol açtığı ekonomik ve psikolojik yıkımı göz önünde bulundurarak mağdur eş lehine yüksek miktarda tazminata hükmedilmesini uygun görmektedir.
- Yoksulluk Nafakası: Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan ve kusuru diğer eşten daha ağır olmayan taraf, mali gücü oranında süresiz olarak yoksulluk nafakası talep edebilir (TMK m. 175). Kumar bağımlısı eşin ağır veya tam kusurlu bulunması durumunda, diğer eşin yoksulluk nafakası alma ihtimali oldukça yüksektir.
- İştirak Nafakası: Ortak çocukların velayeti kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Kumar bağımlılığı, iştirak nafakası yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz, ancak bağımlı eşin mali durumu nafaka miktarının belirlenmesinde etkili olabilir. Ancak, bağımlılığın mali durumu tamamen iflas ettirmesi durumunda dahi, çocuğun üstün yararı gereği nafaka yükümlülüğü devam eder.
Sonuç
Türk Medeni Kanunu'nda özel bir boşanma sebebi olarak yer almamasına rağmen, eşlerden birinin kumar bağımlılığı, Yargıtay'ın istikrar kazanmış kararlarıyla TMK m. 166 kapsamında "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" genel boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Kumar bağımlılığı, evlilik birliğinin ekonomik temelini yıkmakla kalmayıp, eşler arasındaki güveni tamamen zedeleyerek, psikolojik yıpranmaya yol açarak ve ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirerek ağır veya tam kusur teşkil etmektedir.
Bu tür boşanma davalarında, kumar bağımlılığının somut delillerle (banka kayıtları, icra dosyaları, tanık beyanları, tedavi kayıtları vb.) ispatlanması ve bu durumun evlilik birliği üzerindeki yıkıcı etkilerinin açıkça ortaya konulması büyük önem taşır. Kumar bağımlısı eşin kusurlu bulunması, kusursuz veya daha az kusurlu eş lehine yüksek miktarda maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin önünü açarken, mal rejiminin tasfiyesinde de kayıpların değerlendirilmesine ve hakkaniyete uygun bir paylaşımın sağlanmasına olanak tanır. Bu nedenle, kumar bağımlılığı mağduru eşlerin hukuki süreçte haklarını etkin bir şekilde aramaları, güçlü delillerle iddialarını desteklemeleri ve bir avukattan destek almaları büyük önem taşımaktadır.
Diğer Paylaşımlar
Güncel paylaşımlarımıza bu alandan ulaşabilirsiniz

İşyerinde Kamera ile İzleme: Hukuki Sınırlar, İşçi Hakları ve Yargı İçtihatları Işığında Stratejik Bir Bakış
Bu makale, işverenin kamera ile izleme faaliyetlerinin hukuki çerçevesini, Yargıtay ve Danıştay içtihatları ışığında belirlenen sınırlarını, işçilerin haklarını ve hukuka aykırı uygulamaların sonuçlarını stratejik bir bakış açısıyla ele almayı amaçlamaktadır.
Daha Fazla

İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesi Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Bu makalede, işlenmeyen tarım arazilerinin tarımsal üretime kazandırılmasına yönelik düzenlemenin kapsamı ve yasal dayanakları açıklamak amaçlanmıştır. Ayrıca kiralama süreci, tarafların hak ve yükümlülükleri ile uygulamada dikkat edilmesi gereken hususların özetlenmesi hedeflenmiştir.
Daha Fazla

Avukatlık Tekeli
Avukatlık mesleği, sahip olduğu özel nitelikler ve yasal düzenlemelerle, hukuki güvenliğin teminatı olarak kabul edilmektedir. Bu yazıda, avukatlık tekelinin ne anlama geldiği, neden bu kadar önemli olduğu ve hukuki süreçlerde neden sadece avukatlara güvenilmesi gerektiği detaylı bir şekilde açıklanacaktır.
Daha Fazla

Miras Hukuku Rehberi 2025: En Çok Sorulan 10 Soru ve Cevabı
Bu rehber, 2025 yılı güncel Türk Medeni Kanunu (TMK) mevzuatına uygun olarak hazırlanmış olup, miras hukuku alanında en çok merak edilen 10 temel soruyu pratik ve anlaşılır bir dille yanıtlamayı amaçlamaktadır.
Daha Fazla