
Evlilik Öncesi Alınan Mallar Boşanma Davasında Paylaşılır Mı?
Türk Medeni Kanunu (TMK), eşler arasındaki mal ilişkilerini düzenleyen çeşitli mal rejimleri öngörmektedir. Bu rejimler, evlilik birliği içinde edinilen malların yönetimi, paylaşımı ve mal rejiminin sona ermesi durumunda nasıl tasfiye edileceği gibi konularda farklı kurallar içerir. Türk Hukuku'nda dört temel mal rejimi bulunmaktadır:
Türk Hukuku'nda Mal Rejimleri
- Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi (TMK m. 218-241): 01.01.2002 tarihinden itibaren yasal mal rejimi olarak kabul edilmiştir. Eşler arasında aksi kararlaştırılmadıkça, evlilik birliği içinde edinilen mallar üzerinde ortak hak sahipliği esasına dayanır.
- Mal Ayrılığı Rejimi (TMK m. 242-243): Eşlerden her birinin, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını koruduğu bir rejimdir. Bu rejimde, eşlerin evlilik süresince edindiği mallar üzerinde diğer eşin herhangi bir hakkı bulunmaz, her eş kendi malvarlığıyla kendi borçlarından sorumludur.
- Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi (TMK m. 244-255): Eşlerin evlilik süresince edindiği malların, mal rejiminin sona ermesi halinde eşler arasında eşit olarak paylaşıldığı bir rejimdir. Ancak bu rejimde de eşler, yasal sınırlar içinde kendi mallarını yönetme ve tasarruf etme hakkına sahiptir.
- Mal Ortaklığı Rejimi (TMK m. 256-281): Eşlerin malvarlıklarının evlilik birliği ile birlikte ortak bir havuzda toplandığı ve yönetildiği bir rejimdir. Bu rejim, sınırlı ve genel mal ortaklığı olarak ikiye ayrılır. Eşlerin kişisel malları ile ortaklık malları ayrı ayrı belirlenir.
Yasal Mal Rejimi: Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Türk Medeni Kanunu'nun 202. maddesi uyarınca, eşler arasında başka bir mal rejimi sözleşmesi yapılmadığı takdirde, edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Bu rejim, evlilik birliği içinde eşlerin çalışarak, üreterek veya herhangi bir karşılık sonucu elde ettiği malvarlığı değerlerinin (edinilmiş mallar) boşanma veya ölüm halinde eşit olarak paylaşılmasını öngörür. Bu rejimdeki temel amaç, evlilik birliğine eşlerin ortak katkılarını ve emeğini koruyarak, malvarlığı değerlerinin adil bir şekilde tasfiyesini sağlamaktır.
Edinilmiş Mallar (TMK m. 219): Her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Bu kapsamda özellikle şunlar yer alır:
- Çalışmasının karşılığı olan edinimler (maaş, ücret vb.).
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının yaptığı ödemeler.
- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar.
- Kişisel malların gelirleri (kira, faiz, kar payı gibi).
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
Kişisel Mallar (TMK m. 220): Kanun gereği kişisel mal kabul edilen değerlerdir ve bunlar edinilmiş mallara katılma rejiminde tasfiyeye tabi değildir. Şunları kapsar:
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya.
- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan mallar (yani evlenmeden önceki mallar).
- Bir eşin sonradan miras yoluyla veya herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla (örneğin bağış) elde ettiği malvarlığı değerleri.
- Manevi tazminat alacakları.
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Önemli Not: Aşağıdaki açıklamalar ve kurallar, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine göre yapılmıştır. Eşler, evlilik sözleşmesi ile farklı bir mal rejimi seçmişlerse, o rejimin hükümleri uygulanacaktır.
Evlilik Öncesi Alınan Malların Hukuki Niteliği
- Kişisel Mallar: Türk Medeni Kanunu'nun 220. maddesine göre, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan mallar kişisel mal kabul edilir.. Evlilik öncesi edinilen tüm malvarlığı değerleri, bu kapsamda kişisel maldır ve kural olarak boşanma sonrasında tasfiye edilecek edinilmiş mallara dahil edilmez, yani paylaşılmaz.
- Kişisel Malların Gelirleri: Kişisel malların kendisi paylaşıma tabi olmasa da, bu mallardan elde edilen gelirler (örneğin evlilik öncesi alınan bir dairenin kirası veya hisse senetlerinin kar payı) edinilmiş mal niteliğindedir (TMK m. 219/4 - ). Dolayısıyla, bu gelirler boşanma halinde edinilmiş mal olarak kabul edilip paylaşıma dahil edilebilir. Ancak eşler, mal rejimi sözleşmesiyle (TMK m. 221 - ) kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını kararlaştırabilirler. Bu, eşlere malvarlıklarını yönetmede önemli bir esneklik sunar.
Önemli İstisnalar ve Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar
Evlilik öncesi edinilen malın doğrudan paylaşıma tabi olmaması genel kural olsa da, bazı durumlarda bu maldan kaynaklanan haklar veya bu mala yapılan katkılar diğer eş için alacak hakkı doğurabilir:
- Kişisel Mal Yerine Geçen Değerler (İkame Kuralı) (TMK m. 220/4): Eğer evlilik öncesi edinilen bir kişisel mal (örneğin bir ev veya arsa) evlilik süresi içinde satılır ve elde edilen gelirle başka bir mal (taşınmaz veya araç) satın alınırsa, yeni alınan mal da hukuken kişisel mal yerine geçen değer olarak kabul edilir ve bu mal da kişinin kişisel malı statüsünü korur. Bu durumda, yeni alınan mal da kural olarak paylaşılmaz. Ancak, kişisel mal bedeli ile evlilik birliği içinde yapılan katkıların birlikte kullanıldığı karma finansman hâllerinde Yargıtay oranlı çözüm benimsemekte olup, malın edinilmiş ve kişisel mal payları ayrı ayrı belirlenir. Satış ve alış tarihlerinin yakınlığı, değerler arasındaki ilişki gibi hususlar, malın kişisel mal niteliğini koruyup korumadığı noktasında önem taşır.
- Değer Artış Payı Alacağı (TMK m. 227) ve Katılma Alacağı (TMK m. 231-236):
- Değer Artış Payı Alacağı: Evlilik öncesi edinilen bir kişisel malın, evlilik süresi içinde diğer eşin edinilmiş mallarından (örneğin maaşından, kişisel emeğinden veya ortak birikimden) yapılan katkılarla edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına yardımcı olunması durumunda, katkıda bulunan eş, tasfiye sırasında bu malda meydana gelen değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. Bu alacak, malın tasfiye tarihindeki sürüm değeri üzerinden, katkı oranına göre hesaplanır.
- Örnek: Eşlerden biri evlilik öncesinde aldığı bir daireyi, evlilik sırasında diğer eşin maaşından yapılan ödemelerle restore ettirmiş veya kredi borçlarını ödemişse, bu katkılar dairenin değerinde bir artışa yol açtığı ölçüde değer artış payı alacağı talep edilebilir.
- Katılma Alacağı: Kişisel mallara yapılan katkılar değer artış payına yol açarken, evlilik birliği içinde karşılığı verilerek edinilmiş mallara yapılan ortaklık, edinilmiş mallara katılma rejiminin doğal sonucu olarak katılma alacağı sistemine (TMK m. 231-236 - ) tabiidir.
- Değer Artış Payı Alacağı: Evlilik öncesi edinilen bir kişisel malın, evlilik süresi içinde diğer eşin edinilmiş mallarından (örneğin maaşından, kişisel emeğinden veya ortak birikimden) yapılan katkılarla edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına yardımcı olunması durumunda, katkıda bulunan eş, tasfiye sırasında bu malda meydana gelen değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. Bu alacak, malın tasfiye tarihindeki sürüm değeri üzerinden, katkı oranına göre hesaplanır.
İspat Yükü ve Deliller
- İspat Kuralı (TMK m. 222): Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.. Bu, dava sürecinde büyük önem taşıyan bir karinedir ve davacı eşin işini kolaylaştırırken, malın kişisel mal olduğunu iddia eden eşin ispat yükünü artırır.
- Kritik Deliller:
- Tapu kayıtları: Gayrimenkullerin edinme tarihi ve şekli.
- Banka kayıtları ve dekontlar: Malın edinme tarihindeki ödeme kaynaklarını (kişisel birikim, miras, bağış vs.) gösteren havale, EFT, kredi çekim belgeleri.
- Kredi sözleşmeleri: Malın krediyle alınması durumunda, kredi ödemelerinin hangi kaynaktan (kişisel mi, edinilmiş mi) yapıldığını gösteren belgeler.
- Vergi kayıtları, faturalar: Alım-satım belgeleri, bakım-onarım faturaları.
- Tanık beyanları: Özellikle malın edinilme koşulları, bedelinin kim tarafından ödendiği, iyileştirmelere kimin katkıda bulunduğu gibi konularda tanık anlatımları.
- Bilirkişi incelemesi: Değer artış payı hesaplamaları ve malvarlığının nitelendirilmesi için uzman bilirkişi raporları.
Prosedürel Hususlar
- Görevli ve Yetkili Mahkeme: Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkemedir (TMK m. 214/2 - ).
- Zamanaşımı Süresi: Mal rejimi tasfiyesi davalarında, Türk Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Bu 10 yıllık zamanaşımı, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlar. Bu süre hak düşürücü değil, zamanaşımı süresidir.
Özet ve Stratejik Bakış
Evlilik öncesi alınan mallar kural olarak kişisel maldır ve boşanma davasında diğer eşle doğrudan paylaşılmaz. Ancak, bu malların evlilik birliği içinde elde edilen gelirleri (kişisel malların gelirleri) edinilmiş mal niteliği kazanırken, diğer eşin edinilmiş mallarından yapılan katkılarla malın değerinin artırılması durumunda, katkıda bulunan eşin değer artış payı alacağı hakkı doğabilir. İspat yükü, bir malın kişisel mal olduğunu iddia eden taraftadır ve bu ispat için güçlü finansal kayıtlar ve deliller sunulması kritik öneme sahiptir. Mal rejimi tasfiyesi davaları, uzmanlık ve detaylı inceleme gerektiren karmaşık hukuki süreçlerdir. Bu nedenle, sürecin doğru yönetilebilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için hukuki danışmanlık alınması büyük önem taşır.
Diğer Paylaşımlar
Güncel paylaşımlarımıza bu alandan ulaşabilirsiniz

Miras Hukuku Rehberi 2025: En Çok Sorulan 10 Soru ve Cevabı
Bu rehber, 2025 yılı güncel Türk Medeni Kanunu (TMK) mevzuatına uygun olarak hazırlanmış olup, miras hukuku alanında en çok merak edilen 10 temel soruyu pratik ve anlaşılır bir dille yanıtlamayı amaçlamaktadır.
Daha Fazla

Ev Sahibinin Evi Satması Halinde Kiracının Durumu
Bu makale, ev sahibinin kiralanan taşınmazı satması durumunda kiracının hukuki durumunu kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Özellikle, bu durumun kira sözleşmesine etkisi, yeni malikin hak ve yükümlülükleri ile kiracının sahip olduğu yasal koruma mekanizmaları detaylı olarak ele alınacaktır.
Daha Fazla

Hayasızca Hareketler Suçu
Bu makalenin amacı, Türk Ceza Kanunu'nun 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçunu, genel hatlarıyla bilgilendirme hedefiyle açıklamaktır.
Daha Fazla

Ceza Dosyalarında Sık Sorulan Sorular (2025 Rehberi)
Bu rehber, ceza dosyalarında en sık karşılaşılan sorulara 2025 yılı güncel mevzuatı ışığında pratik ve anlaşılır yanıtlar sunarak, haklarınızı ve süreçleri daha iyi anlamanıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
Daha Fazla