
EV HANIMLARINA EMEKLİLİK VE ŞARTLARI
Toplumun görünmeyen emekçileri olan ev hanımları, yıllarca kayıt dışı bir şekilde aile düzenine, çocuk bakımına ve ev ekonomisine katkı sağlamaktadır. Ancak sosyal güvenlik sistemi, uzun yıllar boyunca ev kadınlarını doğrudan kapsam dışında bırakmıştır. Son yıllarda yapılan düzenlemelerle birlikte ev hanımlarına da emeklilik imkânı sunulmaya başlanmıştır. Bu makalede, ev hanımlarının hangi yollarla emekli olabileceği ve bu sürecin hukuki şartları ele alınacaktır.
1. EV HANIMLARI EMEKLİ OLABİLİR Mİ?
Evet, Türkiye’de ev hanımlarının da belirli koşulları sağlamaları hâlinde emekli olabilmeleri mümkündür. Ancak bu süreç, klasik sigortalılar gibi otomatik bir sistemle değil, bireysel başvuru ve prim ödeme esasına dayanır. Ev hanımlarının emekliliği için genellikle iki yasal zemin öne çıkar:
- İsteğe Bağlı Sigorta Yoluyla Emeklilik
- Vergi Kaydı Olmaksızın Evde Üretim Yapan Kadınlara Sağlanan İmkanla
2. İSTEĞE BAĞLI SİGORTA SİSTEMİ (5510 SAYILI KANUN M. 50)
Ev hanımlarının en yaygın olarak yararlandığı yol, isteğe bağlı sigorta sistemidir. Bu kapsamda:
- 18 yaşını doldurmuş olmak,
- Zorunlu sigortalı olarak bir işte çalışmıyor olmak,
- Kendi adına vergi kaydı olmamak (bağ-kur’lu olmamak),
- SGK’ya başvurarak prim ödemeye başlamak
şartlarıyla sigortalı olabilirler. Prim ödeyerek emeklilik sürecini başlatmaları mümkündür. İsteğe bağlı sigorta kapsamında prim ödeyen ev hanımları, 4B (Bağ-Kur) statüsünde değerlendirilir.
Güncel mevzuata göre, aylık prim ödemesi, belirlenen brüt asgari ücretin %32’si oranındadır. Ancak bu oran her yıl yeniden belirlenen asgari ücret tutarına göre güncellenmekte olup, yıllara göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle emeklilik planlaması yapılırken, başvuru yılına ait asgari ücret ve SGK prim oranlarının dikkate alınması gerekir.
3. EVDE ÜRETİM YAPAN KADINLAR İÇİN KOLAYLAŞTIRILMIŞ BAĞ-KUR
Vergi mükellefi olmadan evinde üretim yapan kadınlara tanınan kolaylık, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu kişiler:
- Evlerinde el işi, tekstil, gıda gibi ürünler üretip satan,
- Vergi muafiyet belgesi alan,
- Talep etmeleri hâlinde SGK’ya başvurarak düşük primle sigortalı olabilen kadınlardır.
Bu kişiler, devlet desteğinden de yararlanabilmekte; ödenecek primlerin 1/3’ü Hazine tarafından karşılanabilmektedir.
4. DOĞUM BORÇLANMASI VE EMEKLİLİK SÜRESİNE ETKİSİ
Ev hanımları daha önce sigortalı çalıştıysa ve doğum sebebiyle çalışmadıkları dönemler varsa, bu süreler için doğum borçlanması yapabilir. SGK, her çocuk için en fazla 2 yıl borçlanmaya izin verir (en fazla 3 çocuk için toplamda 6 yıl). Bu süreler, hem prim gün sayısını artırır hem de emekliliği öne çekebilir.
5. YURT DIŞINDA YAŞAYAN TÜRK VATANDAŞI KADINLAR İÇİN EMEKLİLİK
Yurt dışında ikamet eden ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ev hanımları, 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanarak Türkiye’den emekli olabilirler. Bu kişilerin yurt dışı sürelerini belgelemeleri ve SGK’ya başvurmaları yeterlidir.
6. EV HANIMLARI NE ZAMAN EMEKLİ OLABİLİR?
Emeklilik için yaş ve prim günü şartları, sigorta giriş tarihine ve hangi statüden (4A, 4B) prim ödendiğine göre değişir. Genel hatlarıyla:
- En az 5400 gün prim ödenmesi ve
- 58 yaşını doldurma (kadınlar için)
şartları geçerlidir. Ancak bu koşullar, kişinin ilk sigorta giriş tarihine göre değişiklik gösterebilir. Özellikle 8 Eylül 1999 öncesi veya sonrası sigorta başlangıcı olan bireyler açısından farklı prim ve yaş kombinasyonları söz konusu olabilir. Bu nedenle her bireyin durumu özel olarak değerlendirilmelidir.
SONUÇ
Ev hanımlarının emekliliği mümkün ve hukuken tanınmış bir haktır. Ancak bu hak, otomatik olarak kazanılan bir durum değil; belirli başvuru ve prim ödeme süreçlerine bağlıdır. Devletin sunduğu sosyal güvenlik desteklerinden faydalanmak isteyen ev hanımlarının, kendilerine en uygun emeklilik modelini seçmeleri gerekir. Özellikle düşük primli isteğe bağlı sigorta ve devlet destekli üretim modelleri, kadınların sosyal güvenlik sistemine katılımını teşvik edici niteliktedir.
Diğer Paylaşımlar
Güncel paylaşımlarımıza bu alandan ulaşabilirsiniz

Konut Ve Çatılı İşyeri Kiralarında Kira Tespit Davası: Uygulama, Koşullar Ve Yargıtay Kriterleri
Bu makalede, konut ve çatılı işyeri kiralarında kira tespit davasının yasal dayanakları, dava şartları, başvuru süreci ve Yargıtay içtihatları ışığında nasıl yürütüldüğü açıklanmıştır. Beş yılı aşan kira sözleşmelerinde, kiraya verenin veya kiracının hangi koşullarda mahkemeye başvurarak kira bedelinin yeniden belirlenmesini talep edebileceği özetlenmiştir.
Daha Fazla

Trafik Kazasında Araç Mahrumiyet Bedeli Talebi
Bu yazıda araç mahrumiyet bedelinin ne olduğu, hangi hukuki temellere dayandığı ve nasıl ispat edilebileceği detaylı şekilde ele alınacaktır.
Daha Fazla

Türk Hukukunda Büyü Yapmak Suç Mudur? Ceza Hukuku ve Medeni Hukuk Boyutuyla Büyü, Muska ve Ritüel Faaliyetlerinin Hukuki Değerlendirmesi
Bu makalede, büyü, muska ve benzeri uygulamaların Türk hukuk sistemindeki karşılığı incelenmiştir. Ceza hukuku bakımından 5237 sayılı TCK ve 677 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde sorumluluk halleri değerlendirilmiş; medeni hukuk açısından ise özellikle boşanma davalarında Yargıtay kararları ışığında kusur tespiti üzerinde durulmuştur. Amaç, bu tür eylemlerin yasal sınırlar ve yargı uygulamaları bağlamında ne şekilde değerlendirildiğini ortaya koymaktır.
Daha Fazla