Estetik Cerrahın Hukuki Sorumluluğu

Estetik Cerrahın Müdahaleden Hukuki Sorumluluğu

Estetik cerrahın tıbbi müdahaleden doğan hukuki sorumluluğu, Türk hukuk sisteminde kendine özgü ve derinlemesine incelenmesi gereken bir alandır. Genel tıbbi müdahalelerden farklı olarak, estetik cerrahide sözleşmenin niteliği ve sonuç beklentisi, sorumluluğun kapsamını belirlemede kritik bir rol oynar.

Estetik Cerrahinin Hukuki Niteliği: Eser Sözleşmesi ve Sonuç Taahhüdü

Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarına göre, güzelleştirme amaçlı yapılan estetik cerrahi müdahaleler, çoğu zaman bir eser sözleşmesi olarak kabul edilir (Yargıtay 15. HD, E. 2018/5312, K. 2019/139, T. 14.01.2019). Bu, sıradan tedavi sözleşmelerinden (vekalet sözleşmesi) temel bir fark yaratır. Vekalet sözleşmesinde hekimin "özen borcu" varken, eser sözleşmesinde yüklenici (cerrah) belli bir sonucu elde etmeyi taahhüt eder. Yani, hasta genellikle mevcut bir hastalığı iyileştirmekten ziyade, belirli bir estetik görünümü veya düzelmeyi elde etmek amacıyla cerraha başvurur. Bu durum, cerrahın sorumluluğunu "tıbbın gereklerine uygun davranma" yükümlülüğünün ötesine taşıyarak, taahhüt edilen estetik sonucun gerçekleşip gerçekleşmediği ekseninde değerlendirilmesini gerektirir.

Ancak, her estetik müdahale salt güzelleştirme amaçlı değildir. Örneğin, yanık sonrası rekonstrüktif cerrahi gibi tedavi edici nitelikteki estetik müdahaleler, eser sözleşmesinden ziyade vekalet sözleşmesi hükümlerine tabi olabilir. Bu ayrım, ispat yükü ve sorumluluğun kapsamı açısından büyük önem taşır. Tedavi edici amaçlı müdahalelerde hekimin temel yükümlülüğü özen göstermek iken, güzelleştirme amaçlı müdahalelerde hekimin edimi, istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun bir görünüm sağlamaktır.

Sorumluluğun Temel Dayanakları ve Kriterleri

Estetik cerrahın hukuki sorumluluğu aşağıdaki temel unsurlar etrafında şekillenir:

  1. Özen Yükümlülüğü ve Tıbbi Standartlara Uygunluk:
    • Estetik cerrah, Avrupa Biyotıp Sözleşmesi'nin 4. maddesi uyarınca, müdahaleyi ilgili mesleki yükümlülükler ve tıbbi standartlara uygun olarak yapmak zorundadır. "Tıbbi Standart," hekimin tedavinin amacına ulaşması için gerekli olan, denenerek ispatlanmış, hekim tecrübesi ve doğa bilimlerinin o anki ulaştığı düzeyi ifade eden temel meslek kurallarıdır. Cerrah, tıp biliminin güncel verileri ve mesleki teamüllere uygun hareket etmelidir. Bu, operasyonun planlanmasından, uygulanmasına, ameliyat sonrası bakıma kadar tüm süreçleri kapsar. Standartlara aykırılık, teşhis veya tedavi aşamasında ya da müdahale sonrasında noksanlık veya yanlışlık şeklinde ortaya çıkabilir.
  2. Aydınlatılmış Onam Yükümlülüğü:
    • Hasta Hakları Yönetmeliği uyarınca, hiçbir tıbbi müdahale, kişinin özgür ve aydınlatılmış rızası olmaksızın yapılamaz. Estetik cerrah, müdahale öncesinde hastayı;
      • Yapılacak işlemin adı, amacı ve beklenen faydaları,
      • Uygulanacak yöntemin riskleri, potansiyel komplikasyonları (ağrı, enfeksiyon, skar, asimetri, his kaybı vb.),
      • Alternatif tedavi yöntemleri ve bunların riskleri,
      • İyileşme süreci, post-operatif bakım gereklilikleri ve kısıtlamalar,
      • Müdahalenin başarı şansı ve süresi hakkında somut, açık ve hastanın anlayabileceği bir dilde bilgilendirmelidir.
    • Yargıtay, genel ve soyut ifadeler içeren muvafakatnamelerin aydınlatılmış onam için yeterli olmadığını vurgulamaktadır. Bilgilendirme yükümlülüğünü ispat külfeti hekimde veya hastanededir. Yetersiz bilgilendirme, cerrahın sorumluluğunu doğurabilir.
  3. Komplikasyon Yönetimi:
    • Komplikasyonlar, tıbbi müdahalelerin doğasında var olan öngörülebilir risklerdir. Ancak, bir komplikasyonun ortaya çıkması tek başına cerrahın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Cerrah, olası komplikasyonlar hakkında hastayı önceden aydınlatmalı ve komplikasyon oluştuğunda bu durumu tıp biliminin gereklerine uygun, özenli ve zamanında yönetmelidir. Komplikasyon yönetimindeki eksiklik veya hata da sorumluluk nedeni olabilir.
  4. Kusur ve İlliyet Bağı:
    • Hekimin sorumluluğu genellikle kusur ilkesine dayanır. Kusur, hekimin tıp bilimi ve mesleki standartlara aykırı olarak özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi halidir (ihmal, dikkatsizlik, tecrübesizlik). Ayrıca, cerrahın kusurlu davranışı ile hastanın uğradığı zarar arasında illiyet bağı bulunması şarttır (Türk Borçlar Kanunu, m. 49). Estetik cerrahinin eser sözleşmesi olarak kabul edildiği durumlarda, sonuç taahhüdü nedeniyle hekimin kusuru daha hafif olsa bile sorumluluk doğabilir.

Zararın Tespiti ve Tazminat

Müdahale sonucu hastanın zarar görmesi halinde, maddi ve manevi tazminat talepleri gündeme gelir:

  • Maddi Tazminat: Yapılan ödemelerin iadesi, ek tedavi giderleri, ilaç masrafları, kazanç kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar (Türk Borçlar Kanunu, m. 54).
  • Manevi Tazminat: Bedensel bütünlüğün zedelenmesi veya kişilik haklarının zedelenmesi nedeniyle duyulan elem, acı ve ızdırabın karşılığıdır (Türk Borçlar Kanunu, m. 58). Yüzde, uzuvda kalıcı izler, şekil bozuklukları veya fonksiyon kayıpları gibi durumlar manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde önemli rol oynar. Hakim, manevi tazminat miktarını belirlerken olayın özelliklerini, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusur oranını ve hakkaniyet ilkesini gözetir.

İspat Yükü ve Deliller

Genel kural olarak, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır (Türk Borçlar Kanunu, m. 50). Ancak estetik müdahalelerin eser sözleşmesi olarak nitelendirilmesi, bu yükü hasta lehine hafifletir. Cerrahın sonucun gerçekleşmediğini ve bunda kusuru olmadığını ispatlaması gerekebilir.

Kritik deliller şunlardır:

  • Tıbbi Kayıtlar: Ameliyat öncesi, sırası ve sonrası tüm raporlar, tahliller, gözlem notları.
  • Aydınlatılmış Onam Formları: Detaylı ve hasta tarafından anlaşıldığını gösteren belgeler.
  • Bilirkişi Raporları: Uyuşmazlıkların çözümünde anahtar rol oynar. Mahkemeler, üniversitelerin plastik ve rekonstrüktif cerrahi alanında uzman öğretim üyelerinden oluşan heyetlerden rapor alınmasını talep ederler. Raporların bilimsel, objektif, gerekçeli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olması önemlidir.

Hastanın Kusurunun Sorumluluğa Etkisi

Hastanın kendi kusurlu davranışları (örneğin, doktorun tavsiyelerine uymama, kontrolleri aksatma, ameliyat sonrası sigara içme gibi) sorumluluk oranını etkileyebilir ve tazminattan indirim yapılmasına neden olabilir (Türk Borçlar Kanunu, m. 52).

Görevli ve Yetkili Mahkeme ile Zamanaşımı

Görevli Mahkeme: Özel sağlık kuruluşlarında sunulan estetik (güzelleştirme amaçlı) veya tedavi hizmetlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, Yargıtay'ın istikrarlı içtihatları gereğince Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Yargıtay, estetik operasyon geçiren kişiyi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) kapsamında "tüketici", estetik cerrahı veya hastaneyi ise "sağlayıcı" olarak kabul etmektedir. Taraflar arasındaki bu ilişkinin bir "tüketici işlemi" veya "tüketiciye yönelik hizmet" niteliğinde olması nedeniyle, doğacak uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Yargıtay kararlarından örnekler:

  • Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 05.06.2023 tarihli, 2023/560 E., 2023/1771 K. sayılı kararı: "Uyuşmazlığın tüketici sözleşmesinden kaynaklandığı, davacı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, bu itibarla uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu" belirtilmiştir.
  • Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 19.12.2022 tarihli, 2022/6249 E., 2022/9604 K. sayılı kararı: "Davacı hizmet alanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımı yapılan tüketici olduğu ve davalı tarafın mesleki amaçla hareket ettiği, uyuşmazlığın tüketici işlemi olan vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir." Müstakil Tüketici Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesinin, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davaya bakması gerektiği de açıklığa kavuşturulmuştur.

Not: Kamu hastanelerinde veya kamu sağlık personelinin eylemlerinden kaynaklanan zararların tazmini talepleri ise genellikle idari yargı kolunda (İdare Mahkemeleri) görülür.

  • Yetkili Mahkeme: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri mahkemesidir (HMK m. 6). Ancak, sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer (HMK m. 10) veya haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği ya da zararın meydana geldiği yer mahkemesi ile zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olabilir (HMK m. 16).
  • Zamanaşımı: Estetik cerrahi müdahalelerinden doğan tazminat davalarında farklı zamanaşımı süreleri uygulanabilir:
    • Sözleşmeye Dayalı Sorumluluk (Eser/Vekalet Sözleşmesi): Türk Borçlar Kanunu m. 146 uyarınca genel zamanaşımı süresi on yıldır.
    • Haksız Fiil Temelli Sorumluluk: Türk Borçlar Kanunu m. 72 uyarınca, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
    • Tüketici Hukuku Temelli Sorumluluk (Ayıplı Hizmet): 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 16. maddesi uyarınca, hizmetin ifa tarihinden itibaren iki yıldır. Ancak, ayıp ağır kusur veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.
    • Ceza Gerektiren Fiiller: Fiil aynı zamanda ceza kanunlarında daha uzun bir zamanaşımı süresi öngören bir suçu oluşturuyorsa, tazminat davasında ceza zamanaşımı süresi uygulanır.

Mesleki Sorumluluk Sigortası

Hekimlerin mesleki faaliyetleri kapsamında iki ana sigorta türü bulunmaktadır:

  1. Zorunlu Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Mali Sorumluluk Sigortası: Bu sigorta, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun uyarınca hekimler için zorunlu kılınmıştır. Bu sigortanın genel şartlarında estetik müdahaleler özel bir istisna olarak açıkça belirtilmemiştir. Ancak, sigorta teminatının kapsamı ve güzelleştirme amaçlı estetik müdahaleleri kapsayıp kapsamadığı, uygulamada genellikle poliçe metni ve özel şartlara göre ayrıca değerlendirilmektedir.
  2. İhtiyari Mesleki Sorumluluk Sigortası: Hekimlerin veya sağlık kuruluşlarının kendi inisiyatifleriyle yaptırdıkları bu sigortalar, zorunlu sigortanın kapsamı dışında kalan riskleri veya daha yüksek teminat limitlerini karşılayabilir. Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın A.3/A.4.1 maddelerinde, tanı veya tedavi amacı taşımayan müdahaleler ile plastik cerrahların güzelleştirme amaçlı estetik ameliyatlarından doğan taleplerin, aksi bir ek sözleşme veya kloz ile teminat altına alınmadıkça sigorta kapsamı dışında kalacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, estetik cerrahın güzelleştirme amaçlı müdahalelerden doğan sorumluluğunda sigorta teminatının olup olmadığını dikkatle incelemek ve poliçenin özel şartlarını kontrol etmek kritik öneme sahiptir.

Sonuç

Estetik cerrahın müdahaleden doğan hukuki sorumluluğu, standart tıbbi uygulamalara göre daha karmaşık ve sonuç odaklı bir yapıya sahiptir. Özellikle "eser sözleşmesi" niteliği taşıyan güzelleştirme amaçlı estetik müdahalelerde cerrahın, taahhüt ettiği sonucu gerçekleştirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sorumluluk, özen yükümlülüğü, tıbbi standartlara uygunluk ve aydınlatılmış onam gibi temel ilkelerle birlikte değerlendirilir. Hukuki süreçte Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, ispat yükü, bilirkişi raporlarının niteliği ve farklı zamanaşımı süreleri büyük önem arz etmektedir. Hasta açısından, hak arama sürecinde her somut olayın kendi özel koşulları içinde detaylı bir hukuki değerlendirme yapılması ve bir avukattan destek alınması kritik öneme sahiptir.

Diğer Paylaşımlar

Güncel paylaşımlarımıza bu alandan ulaşabilirsiniz

Miras Hukuku Rehberi 2025: En Çok Sorulan 10 Soru ve Cevabı

Miras Hukuku Rehberi 2025: En Çok Sorulan 10 Soru ve Cevabı

Bu rehber, 2025 yılı güncel Türk Medeni Kanunu (TMK) mevzuatına uygun olarak hazırlanmış olup, miras hukuku alanında en çok merak edilen 10 temel soruyu pratik ve anlaşılır bir dille yanıtlamayı amaçlamaktadır.

Daha Fazla

Ev Sahibinin Evi Satması Halinde Kiracının Durumu

Ev Sahibinin Evi Satması Halinde Kiracının Durumu

Bu makale, ev sahibinin kiralanan taşınmazı satması durumunda kiracının hukuki durumunu kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Özellikle, bu durumun kira sözleşmesine etkisi, yeni malikin hak ve yükümlülükleri ile kiracının sahip olduğu yasal koruma mekanizmaları detaylı olarak ele alınacaktır.

Daha Fazla

Hayasızca Hareketler Suçu

Hayasızca Hareketler Suçu

Bu makalenin amacı, Türk Ceza Kanunu'nun 225. maddesinde düzenlenen hayasızca hareketler suçunu, genel hatlarıyla bilgilendirme hedefiyle açıklamaktır.

Daha Fazla

Ceza Dosyalarında Sık Sorulan Sorular (2025 Rehberi)

Ceza Dosyalarında Sık Sorulan Sorular (2025 Rehberi)

Bu rehber, ceza dosyalarında en sık karşılaşılan sorulara 2025 yılı güncel mevzuatı ışığında pratik ve anlaşılır yanıtlar sunarak, haklarınızı ve süreçleri daha iyi anlamanıza yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Daha Fazla