Biber Gazı Taşımak Suç Mudur?

Biber Gazı Taşımak Suç Mudur? Hukuki Riskler ve Yargıtay İçtihatları Işığında Değerlendirme 


1. GİRİŞ: BİBER GAZININ HUKUKİ NİTELİĞİ VE TOPLUMSAL YERİ

Biber gazı (Oleoresin Capsicum – OC sprey), günümüzde bireysel savunma ve caydırıcılık amacıyla yaygın olarak taşınan, kimyasal içeriği itibarıyla geçici olarak göz yaşarması, solunum zorluğu ve cilt tahrişine neden olan bir maddedir. Toplumsal algıda bu ürünler genellikle yasal, ruhsatsız kişisel savunma araçları olarak görülse de, Türk Ceza Hukuku açısından taşıma ve özellikle kullanma şekli, ciddi hukuki sonuçlar doğurabilmektedir.

Biber gazının hukuki niteliğini belirleyen temel düzenleme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 6’da yer alan silah tanımıdır. TCK, silah kavramını sadece ateşli silahlar ve bıçaklarla sınırlamamakta; saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış olmasa bile, fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli her türlü aleti de silah olarak kabul etmektedir (TCK, m. 6/1-f). Biber gazı spreyi, yapısı gereği geçici de olsa bir kişinin vücuduna acı verme ve algılama yeteneğini bozma potansiyeli taşıdığından, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca bu geniş tanım kapsamında değerlendirilmektedir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi, E. 2014/14002, K. 2017/2175, T. 14.06.2017 ).

Bu makale, biber gazı taşımanın yasal durumunu, satış kısıtlamalarını ve en önemlisi, kullanım amacına göre (saldırı, tehdit veya meşru savunma) doğuracağı hukuki sonuçları Yargıtay kararları ışığında detaylıca incelemeyi amaçlamaktadır.

2. BİBER GAZI TAŞIMAK SUÇ MUDUR? YASAL DÜZENLEME VE YORUM FARKLILIKLARI

Biber gazı (kişisel savunma spreyleri), Türk Hukuku'nda yasal statüsü en çok tartışılan savunma araçlarından biridir. Bu tartışma, mevcut mevzuatın biber gazını doğrudan tanımlayan veya ruhsatlandırmayı zorunlu kılan açık bir hüküm içermemesinden kaynaklanmaktadır.

2.1. Hukuki Kapsam: 6136 Sayılı Kanun ve Biber Gazı

Türk Hukuku’nda silah ve benzeri aletlerin taşınmasını ve bulundurulmasını düzenleyen temel kanun, 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’dur. Bu Kanun, ruhsata tabi ateşli silahları ve belirli kesici, delici veya saldırı/savunma amaçlı özel nitelikteki aletleri yasaklar. Kanunun 4. maddesi, "salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin" yapımını yasaklar.

Ancak, biber gazı spreyi, kimyasal içeriği ve püskürtme mekanizması itibarıyla 6136 sayılı Kanun’da sayılan bu aletler arasında açıkça yer almamaktadır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da, kişisel savunma amaçlı küçük boyuttaki OC/CS gaz spreylerinin, 6136 sayılı Kanun kapsamında ruhsata tabi bir silah veya yasak alet olmadığı kabul edilmektedir.

2.2. Yasal Boşluk ve Taşıma Amacının Rolü

Biber gazı, 6136 sayılı Kanun kapsamında olmasa da, 5729 Sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun’da gaz fişeği atan silahların taşınması yasaklanmıştır. Piyasada satılan ve "kişisel savunma spreyi" olarak adlandırılan küçük tüpler, genellikle fişek atmayan, doğrudan püskürtme mekanizmasına sahip ürünlerdir. Bu nedenle, salt taşıma eylemi, genel olarak bir suç teşkil etmemektedir.

Ancak, biber gazı, Türk Ceza Kanunu (TCK) anlamında, kullanım amacına göre hukuki nitelik kazanır. Eğer kişi, biber gazını bir saldırı, tehdit, yağma veya kasten yaralama suçunu işlemek amacıyla taşıyor ve kullanıyorsa, bu durum TCK anlamında aletin silah olarak kabul edilmesine yol açar. Dolayısıyla, biber gazının salt taşınması, ruhsata tabi olmadığı için 6136 sayılı Kanun kapsamında bir suç oluşturmazken; bu aletin kötü niyetli bir eylemde kullanılması veya kullanılmak üzere taşınması, TCK anlamında suçun nitelikli halini (silahla işlenmiş suç) oluşturarak cezanın artırılmasına neden olur.

3. BİBER GAZININ SATIŞI VE YAŞ SINIRI (18 YAŞ ALTI YASAĞI)

Biber gazı içeren kişisel savunma spreyleri, potansiyel tehlikesi nedeniyle idari kısıtlamalara tabidir. Özellikle 18 yaş altı bireylere satışına ilişkin yasaklar mevcuttur.

3.1. Satışa İlişkin Yasal Kısıtlamalar ve 18 Yaş Sınırı

Biber gazı spreyi gibi kişisel savunma araçları, hukuki nitelikleri itibarıyla 5729 Sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilebilmektedir. Bu Kanun, bu tür ürünlerin satışına ve devrine ilişkin net yasaklar belirlemiştir:

  • Yaş Sınırı Yasağı: 5729 sayılı Kanun, bu Kanun kapsamına giren silahların onsekiz yaşından küçüklere satılmasını açıkça yasaklamıştır (m. 3/1-b).
  • Satış Yetkisi: Bu ürünlerin satışı, yalnızca mermi veya av malzemesi ya da yivsiz tüfek satışı yapmak için ruhsatlandırılmış yerlerce yapılabilir.
3.2. Yasalara Aykırı Satışın Sonuçları

5729 sayılı Kanun'un 3. maddesinde belirtilen yasaklara (18 yaş altı satış yasağı dahil) aykırı davranışta bulunanlar hakkında idari para cezası uygulanır. Ayrıca, yasağa konu olan bu silahların mülkiyetinin kamuya geçirilmesine (müsadere) karar verilir (m. 4/2). Bu durum, yasal düzenleyicinin bu ürünleri, kullanım amacı ne olursa olsun, belirli bir tehlike potansiyeli taşıyan ve denetim altında tutulması gereken aletler olarak gördüğünü göstermektedir.

4. KULLANIM AMACINA GÖRE SUÇUN NİTELİĞİNİN BELİRLENMESİ

Biber gazının bir suçun işlenmesinde kullanılması durumunda, bu eylemin hangi suç tiplerine vücut vereceği ve "silah" niteliğinin hukuki sonuçları incelenmelidir. Biber gazının TCK anlamında "silah" olarak kabul edilmesi (TCK m. 6/1-f), kullanım amacına göre cezanın artırılmasına yol açar.

4.1. Saldırı Amaçlı Kullanım: Kasten Yaralama Suçu ve Nitelikli Hali

Biber gazı spreyinin, kişisel savunma sınırlarını aşarak bir başkasına karşı saldırı amacıyla kullanılması, Kasten Yaralama suçu (TCK m. 86) kapsamında değerlendirilir.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, biber gazının mağdurun vücuduna acı veren, sağlığını bozan veya algılama yeteneğini geçici olarak etkileyen bir araç olması nedeniyle TCK anlamında silah olarak kabul edildiğini göstermektedir. Bu kabulün hukuki sonucu, kasten yaralama suçunun silahla işlenmesi (TCK m. 86/3-e) nitelikli halinin uygulanmasıdır. Bu nitelikli hal, suçun temel cezasının yarı oranında artırılmasını gerektirir.

  • Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın mağdura biber gazı sıkma eylemini TCK 86/3-e maddesi uyarınca silahla kasten yaralama suçu olarak nitelendirmiş ve mahkumiyet hükmünü onamıştır (Yargıtay 1. Ceza Dairesi, E. 2022/14241, K. 2023/3663, T. 29.05.2023 ).

Yaralamanın derecesi, cezanın miktarını belirler. Eğer biber gazı kullanımı sonucunda mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevi sürekli zayıflarsa veya hayati tehlike ortaya çıkarsa, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama hükümleri (TCK m. 87) uygulanır ve ceza çok daha yüksek olacaktır.

4.2. Tehdit Amaçlı Kullanım: Silahla Tehdit Suçu (TCK m. 106/2)

Biber gazının bir kişiyi korkutmak veya bir şeyi yapmaya zorlamak amacıyla kullanılması veya gösterilmesi durumunda, eylem tehdit suçu (TCK m. 106) kapsamında değerlendirilir. Biber gazı, TCK anlamında silah kabul edildiğinden, tehdit eyleminin niteliği silahla tehdit (TCK m. 106/2-a) nitelikli haline dönüşür.

Silahla tehdit suçunun oluşması için, biber gazının sadece failin üzerinde bulunması yeterli değildir; bu gazın, mağdurun gözünü korkutacak veya tehdidin ciddiyetini artıracak şekilde teşhir edilmesi veya kullanılması gerekir.

Ancak, eğer fail, biber gazını tehdit amacıyla kullanmak yerine, doğrudan doğruya mağduru yaralamak amacıyla kullanır ve yaralanma meydana gelirse, eylem tehdit suçu olmaktan çıkar ve silahla kasten yaralama suçunu oluşturur. Yargıtay 6. Ceza Dairesi, sanığın bıçakla başladığı yaralama fiilini biber gazıyla tamamlamasını tek bir fiil olarak "silahla kasten yaralama" suçu olarak nitelendirmiştir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi, E. 2023/17344, K. 2024/1396, T. 06.02.2024 ).

5. MEŞRU SAVUNMA (HAKLI SAVUNMA) HUKUKİ SEBEBİ VE BİBER GAZI KULLANIMI

Biber gazının hukuka uygun bir meşru savunma eylemi çerçevesinde kullanılması, eylemin suç teşkil etmeyeceği anlamına gelir. TCK m. 25’te düzenlenen meşru savunma, bir saldırıya karşı orantılı bir şekilde kendisini veya başkasını savunma hakkını düzenler.

5.1. Meşru Savunma Şartları ve Orantılılık İlkesi

Meşru savunmanın kabul edilebilmesi için şu şartlar aranır:

  1. Saldırı, hukuka aykırı olmalı ve bir hakka (can, mal, namus vb.) yönelmiş olmalıdır.
  2. Saldırı, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan bir nitelikte olmalıdır (anlık saldırı).
  3. Savunma, saldırı ile orantılı olmalıdır.

Biber gazı, saldırıyı geçici olarak durdurma ve kaçma imkanı sağlama potansiyeli nedeniyle, bazı durumlarda orantılı bir savunma aracı olarak kabul edilebilir. Ancak, savunmanın saldırının ağırlığıyla orantısız olması halinde, meşru savunma hükümleri uygulanamaz.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın kendisine yönelik saldırıyı defetmek imkanı varken, orantılılık ilkesini ihlal ederek mağdura arkasından bıçakla saldırmasının meşru savunma sınırlarını aştığını belirtmiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi, E. 2021/3868, K. 2021/7950, T. 29.04.2021 ). Bu ilke, biber gazı kullanımında da geçerlidir: Saldırıyı etkisiz hale getirecek doz ve mesafenin aşılması, orantılılık ilkesini ihlal edebilir.

5.2. Meşru Savunmada Sınırın Aşılması (TCK m. 27)

Eğer meşru savunma şartları mevcutken, savunma aracı saldırı ile orantılı olmazsa, sınırın aşılması durumu ortaya çıkar.

TCK m. 27/2, meşru savunmada sınırın aşılmasının, mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmesi halinde faile ceza verilmeyeceğini hükme bağlar. Biber gazı gibi ani etki yaratan bir araçla savunma yapan kişinin, saldırının yarattığı panik ve korku nedeniyle sınırları aşması durumunda, cezasızlık hükmü uygulanabilir.

  • Yargıtay 1. Ceza Dairesi, gece vakti birden fazla kişinin saldırısına uğrayan bir failin, yaşadığı heyecan, korku ve telaş nedeniyle saldırıyı savuşturmaya yarayacak olandan fazla zarar vermesini mazur görülebilir sınır aşımı kabul ederek ceza verilmemesine karar vermiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi, E. 2022/9591, K. 2023/109, T. 12.01.2023 ).
  • Benzer şekilde, Yargıtay 2. Ceza Dairesi, gece vakti hayvan hırsızlığına uğrayan mal sahibinin, panikle şahıslara doğru ateş etmesini, TCK 27/2 kapsamında meşru savunmada sınırın aşılması olarak değerlendirmiş ve ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir (Yargıtay 2. Ceza Dairesi, E. 2021/10083, K. 2023/4108, T. 05.07.2023 ).

Bu içtihatlar, biber gazının, özellikle can güvenliğine yönelik ciddi saldırılarda, korku ve panik haliyle orantısız kullanılması durumunda dahi, TCK m. 27/2 uyarınca cezasızlık hükmünden yararlanabileceğini göstermektedir.

6. YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA BİBER GAZI: EMSAL İÇTİHATLAR

Yargıtay, biber gazı içeren savunma spreylerinin hukuki statüsünü belirleyen temel prensipleri netleştirmiştir. Bu prensipler, biber gazının taşıma ve kullanımına ilişkin riskleri anlamada yol göstericidir:

6.1. Silah Kavramının Kapsamı

Yargıtay, biber gazı spreyini, TCK m. 6/1-f-4 uyarınca "fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler" kapsamında silah olarak kabul etmektedir. Bu kabul, biber gazının kullanıldığı suçlarda cezanın artırılmasının hukuki dayanağını oluşturur.

  • Yağma Suçu Örneği: Yargıtay 6. Ceza Dairesi, yağma suçunda biber gazı spreyinin silah niteliğinde olduğunu belirterek, suçun nitelikli halinin uygulanmasını onaylamıştır. Bu, biber gazının sadece yaralama değil, diğer cebir içeren suçlarda da ağırlaştırıcı sebep sayıldığını gösterir.
6.2. Kasten Yaralama Suçunda Nitelikli Hal

Biber gazının saldırı amaçlı kullanımı, kasten yaralama suçunun silahla işlenmesi (TCK m. 86/3-e) nitelikli halini oluşturur.

  • Eylemin Tamamlanması: Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın eyleminin mağdurlara biber gazı sıkmak suretiyle tamamlanmış silahla kasten yaralama suçunu oluşturduğunu, bu nedenle eylemin teşebbüs aşamasında kalmadığını vurgulamıştır (Yargıtay 1. Ceza Dairesi, E. 2021/7186, K. 2021/12706, T. 23.09.2021 ).
6.3. Meşru Savunma ve Orantılılık

Yargıtay, meşru savunma durumlarında dahi orantılılık ilkesinin önemini vurgulamaktadır. Ancak, sınırın aşılması durumunda failin psikolojik durumu (korku, heyecan, telaş) ceza sorumluluğunu ortadan kaldırabilir.

  • Cezasızlık Hükmü: Yargıtay, meşru savunmada sınırın aşılmasının korku, telaş veya şaşkınlık dolayısıyla gerçekleşmesi halinde, failin kusurlu sayılamayacağını ve bu durumun ceza hukukunda ceza verilmesine yer olmadığı sonucunu doğuracağını kabul etmektedir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, E. 2015/9205, K. 2015/10251, T. 29.09.2015 ). Bu, biber gazı gibi savunma araçlarının kullanımında, failin içinde bulunduğu psikolojik halin mahkemelerce titizlikle değerlendirildiğini göstermektedir.
7. SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME

Biber gazı taşımanın ve kullanmanın hukuki boyutu değerlendirildiğinde, temel ayrımın taşıma eyleminin kendisinden ziyade, kullanım amacında yattığı görülmektedir. Kişisel savunma amacıyla piyasada satılan küçük boyutlu biber gazı spreylerinin salt taşınması, mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde genellikle doğrudan bir suç teşkil etmemektedir. Ancak, bu ürünlerin 18 yaş altı kişilere satılması 5729 sayılı Kanun uyarınca yasaktır ve idari yaptırımlara tabidir.

Hukukumuzda en kritik nokta, biber gazının Türk Ceza Kanunu (TCK) anlamında “silah” olarak kabul edilmesidir. Bu hukuki nitelendirme, biber gazının bir suçun işlenmesinde kullanılması durumunda cezanın niteliğini kökten değiştirmektedir:

  1. Saldırı ve Tehdit: Biber gazının bir kişiyi yaralamak veya tehdit etmek amacıyla kullanılması, eylemi basit bir suç olmaktan çıkararak, “silahla işlenmiş” nitelikli hale dönüştürür (TCK m. 86/3-e ve TCK m. 106/2-a).
  2. Meşru Savunma: Biber gazı kullanımının hukuka uygunluk nedeni teşkil edebileceği tek alan, TCK m. 25’te düzenlenen meşru savunma şartlarının tam olarak gerçekleşmesidir. Ancak bu durumda dahi, savunmanın saldırı ile orantılı olması şarttır. Saldırıya uğrayan kişinin, saldırıyı defetmek için zorunlu olanın ötesine geçerek biber gazını kullanması, meşru savunma sınırının aşılmasına ve hukuki sorumluluğa yol açabilir. Ancak Yargıtay, sınır aşımının korku, heyecan veya telaştan kaynaklanması halinde cezasızlık hükmünü uygulayabilmektedir.

Biber gazı, hukuki açıdan yüksek riskli bir araçtır. Taşıyan bireylerin, bu maddeyi yalnızca kendilerine yöneltilmiş, anlık ve hukuka aykırı bir saldırıyı defetmek amacıyla, son çare olarak ve orantılılık ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalarak kullanmaları elzemdir. Keyfi, intikam amaçlı veya sınırları aşan her türlü kullanım, bireyi Kasten Yaralama veya Silahla Tehdit gibi ciddi suçların faili konumuna düşürecektir.

Diğer Paylaşımlar

Güncel paylaşımlarımıza bu alandan ulaşabilirsiniz

Gıda Zehirlenmesi Vakalarında İşletmelerin Cezai Sorumluluğu

Gıda Zehirlenmesi Vakalarında İşletmelerin Cezai Sorumluluğu

Bu makalenin temel amacı, gıda zehirlenmesi vakalarında cezai sorumluluğun hangi TCK hükümleri çerçevesinde ele alındığını, özellikle neticeyi esas alan suçlar ile somut tehlike suçları arasındaki ayrımı hukuki terminolojiye uygun olarak açıklamaktır.

Daha Fazla

Süresinde Cevap Dilekçesi Vermemenin Hukuki Sonuçları Nedir?

Süresinde Cevap Dilekçesi Vermemenin Hukuki Sonuçları Nedir?

Bu makale, davalının süresinde cevap dilekçesi vermemesinin hukuki anlamını, bu durumun iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına etkilerini ve özellikle zamanaşımı def'i gibi kritik savunma araçlarının akıbetini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (HGK) içtihatları çerçevesinde incelemektedir.

Daha Fazla