
Adli Tatilde Süreler: Hangi Davalar Devam Eder, Süreler Nasıl İşler?
Giriş: Adli Tatilin Hukuki Yönü ve Kapsamı
Türk hukuk sisteminde, yargı mensuplarının yıllık izinlerini kullanabilmeleri ve yargılama faaliyetlerinin düzenli akışını sağlamak amacıyla her yıl 20 Temmuz ile 31 Ağustos tarihleri arasında "Adli Tatil" uygulanır. Bu dönem, genel kanının aksine, yargılama süreçlerinin tamamen durduğu anlamına gelmez. Hukuki güvenlik, adalete erişim ve hak arama özgürlüğünün kesintiye uğramaması adına, belirli dava ve işler adli tatil süresince de devam eder.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve diğer özel kanunlar, adli tatilde görülebilecek işleri ve hukuki sürelerin nasıl işleyeceğini detaylıca düzenlemiştir.
1. Adli Tatilde Görülebilecek Davalar ve İşler (HMK m. 103)
Adli tatil, mahkemelerin genel işleyişine bir ara verse de, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 103. maddesi ve ilgili özel düzenlemelerle belirlenmiş bazı istisnai dava ve işlerin görülmesine devam edilir. Bu istisnalar genellikle ivedilik arz eden veya hak kaybı riskini barındıran durumları kapsar:
- Nafaka davaları: Temel yaşam haklarıyla ilgili olduğu için devam eder.
- Velayet ve vesayet işleri: Özellikle çocukların ve korunmaya muhtaç bireylerin yüksek yararı gözetilir.
- Soybağına ilişkin davalar: Kişisel durumun hızla tespiti ve düzenlenmesi önemlidir.
- Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine dair davalar: Kişisel bilgilerin doğruluğu ve güncelliği esastır.
- İş davaları: İşçi-işveren uyuşmazlıklarının niteliği gereği, bazı iş davaları adli tatilde de görülebilir.
- İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri: Hakların korunması için acil müdahale gerektiren durumlardır.
- İflas ve konkordato talepleri: Ticari hayatın devamlılığı ve borçlunun/alacaklının durumunun ivedilikle çözümü esastır.
- Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler: Delillerin tespiti ve kaybolmaması için önemlidir.
- Her türlü dosyada delil tespiti işlemleri: Delillerin korunması ve sonradan incelenmesi açısından ivedidir.
- İcra mahkemelerindeki şikâyetler ve itirazın kaldırılması talepleri: İcra takiplerinin kesintiye uğramadan devam etmesi veya haksız takiplerin önlenmesi için önemlidir.
2. Adli Tatilde Sürelerin İşleyişi (HMK m. 104)
Adli tatilin en kritik etkisi, kanunlarda belirlenen sürelerin işleyişi üzerinedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 104. maddesi, adli tatilde sürelerin duracağını ve tatilin sona ermesiyle birlikte yeniden işlemeye başlayacağını açıkça belirtir:
- Genel Kural: Adli tatil süresince hak düşürücü süreler ve zamanaşımı süreleri işlemez. Bu süreler, tatilin bittiği 31 Ağustos'tan sonraki ilk iş günü olan 1 Eylül'den itibaren işlemeye başlar. Ayrıca HMK m. 104/1 uyarınca, adli tatilin sona erdiği günü izleyen bir haftanın sonuna kadar süreler uzamış sayılır. Bu kural, kamu düzenine ilişkin olup mahkeme tarafından resen dikkate alınır.
- İstisna: Yukarıda HMK m. 103'te sayılan ve adli tatilde görülebilen ivedi davalarda ise süreler işlemeye devam eder. Bu durum, özellikle iş davaları gibi bazı spesifik alanlarda dikkatli olmayı gerektirir.
Bu ayrım, adli tatildeki hukuki süreçleri takip eden herkes için hayati öneme sahiptir.
3. Ceza Yargılamasında Adli Tatil (CMK m. 331)
Ceza yargılamaları, kişi özgürlüğü ve toplumsal düzen açısından taşıdığı önem nedeniyle, adli tatilde de belirli faaliyetlerini sürdürür. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 331. maddesi bu durumu düzenler:
- Tutuklulukla ilgili işlemler: Adli tatilde dahi tutukluluk incelemeleri ve itirazları devam eder. Kişi özgürlüğüne ilişkin kısıtlamaların hızla gözden geçirilmesi esastır.
- Delil tespiti ve zamanaşımı riski taşıyan işler: Delillerin kaybolma riskinin olduğu veya bir suçun zamanaşımına uğramasına az bir süre kaldığı durumlarda ilgili işlemler devam eder.
- Duruşması zorunlu görülen işler: Hakim veya mahkeme tarafından ertelenmesi hukuki bir sakınca doğuracak duruşmalar adli tatilde de yapılabilir.
- Hakkında tutuklama kararı bulunan kişilerin işleri: Yakalama ve tutuklama işlemleri de adli tatil istisnası kapsamındadır.
Ceza davalarında genel olarak duruşmalar adli tatilde ertelenme eğiliminde olsa da, yukarıda belirtilen istisnalar yargılamanın kesintisiz devamlılığını sağlar.
4. İcra ve İflas Takiplerinde Adli Tatil (İİK m. 330)
İcra ve İflas Kanunu da, adli tatilin icra ve iflas süreçleri üzerindeki etkilerini düzenler. Kanunun 330. maddesine göre:
- Genel Kural: Adli tatilde, haciz ve tahliye gibi bazı icra işlemleri kural olarak yapılamaz. Bu, borçlunun adli tatil süresince belirli bir korunma altında olduğu anlamına gelir.
- İstisnalar: İhtiyati haciz ve konkordato işlemleri ise istisna kapsamında olup, adli tatilde de devam edebilir. Bu durumlar genellikle alacaklı haklarının korunması veya ticari bir yapının yeniden yapılandırılması gibi ivedilik gerektiren hallerdir.
- Sürelerin İşleyişi: İcra mahkemesindeki şikâyetler ve süreli itirazlar bakımından, genel süre uzatıcı etki adli tatilde de geçerlidir. Bu süreler adli tatilin bitimiyle birlikte yeniden işlemeye başlar.
5. Yargıtay İçtihatlarıyla Adli Tatil Uygulaması
Yüksek mahkeme olan Yargıtay'ın kararları, adli tatil uygulamalarının anlaşılması ve doğru yorumlanması açısından yol göstericidir. İşte konuya ilişkin bazı önemli kararlar:
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2021/2360 E., 2021/5100 K. (T. 30.06.2021):
"Adli tatil süresince süreler işlemediğinden, sürenin bitimi adli tatilin sona erdiği tarihten itibaren 7 gün sonrasıdır." Bu karar, adli tatil nedeniyle uzayan sürelerin hesaplanmasında HMK m. 104'ün net bir şekilde uygulanmasını vurgular. - Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2020/10082 E., 2021/613 K. (T. 19.01.2021):
"İcra mahkemesinde açılan şikâyet davalarında adli tatil süresi, şikâyet süresine eklenecek şekilde dikkate alınmalıdır." Bu karar, icra takiplerindeki şikâyet sürelerinin adli tatilden etkilendiğini ve uzadığını belirtir. - Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2019/3743 E., 2020/1951 K. (T. 05.02.2020):
"İş davaları adli tatil kapsamı dışında olduğundan, süreler işlemeye devam eder ve duruşmalar yapılabilir." Bu karar, iş davalarının kendine özgü niteliği nedeniyle adli tatil istisnasının önemini ortaya koyar.
6. Önemli Uyarılar
Adli tatil dönemi, hukuki süreçlerdeki belirsizlikleri artırabileceği için dikkatli olmayı gerektirir:
- Tebligat Takibi: Tebligat tarihlerine dikkat edilmeli, süresi adli tatile denk gelen işlemlerde ek süre hesaplaması doğru bir şekilde yapılmalıdır.
- İş Davaları: İş davası açmayı düşünen veya tarafı olan kişilerin, iş davalarının adli tatil kapsamı dışında olduğunu bilmeleri ve hak kaybına uğramamak için gerekli başvurularını zamanında yapmaları önemlidir.
Diğer Paylaşımlar
Güncel paylaşımlarımıza bu alandan ulaşabilirsiniz

Saklı Pay Nedir? Miras Payları, Korunan Haklar ve Tenkis Davaları Üzerine Hukuki Değerlendirme
Bu makalede, Türk Medeni Kanunu’na göre miras paylarının nasıl belirlendiği, saklı pay hakkının kapsamı ve bu hakkın ihlali halinde açılabilecek tenkis davasının usulü detaylı olarak açıklanmıştır. Miras bırakanın iradesi ile yasal düzenlemeler arasındaki denge, saklı pay kavramı üzerinden ele alınarak okuyucuya uygulamadaki kritik hususlar aktarılmıştır.
Daha Fazla

6284 Sayılı Kanun Kapsamında Koruma ve Önleyici Tedbirler
Bu makalede, 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet mağdurlarına sağlanan koruyucu ve önleyici tedbirlerin hukuki çerçevesi açıklanmakta; mağdurların hakları ve başvuru usulleri hakkında bilinç oluşturulması hedeflenmektedir. Amaç, şiddetle etkin mücadelede hukukun sunduğu koruma mekanizmalarına dikkat çekmektir.
Daha Fazla

Adli Yardım Kurumu: Tanımı, Koşulları ve Başvuru Süreci
Bu makalede, adli yardım kurumunun tanımı, başvuru şartları ve kapsamı açıklanarak ekonomik yetersizlik nedeniyle adalete erişemeyen bireyler için sağladığı hukuki güvenceler ortaya konulmuştur. Amaç, adli yardım hakkının işleyişi ve başvuru sürecine ilişkin farkındalık oluşturmaktır.
Daha Fazla

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası (TCK m.204)
Bu makalede, TCK m.204 kapsamında düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları, cezai sonuçları ve Yargıtay içtihatları ışığında uygulamadaki yansımaları açıklanmıştır. Amaç, kamu güvenini tehdit eden bu suç tipine ilişkin hukuki farkındalık sağlamaktır.
Daha Fazla