İş Yerinde Elden Ödeme Yapılmasının Hukuki Sonuçları

İş Yerinde Elden Ödeme Yapılmasının Hukuki Sonuçları: İşveren ve İşçi Bakımından Değerlendirme

Çalışanlara ücretlerin bir kısmının ya da tamamının elden ödenmesi uygulaması, iş hayatında kayıt dışılık, vergi kaçırma ve sosyal güvenlik ihlalleri gibi ciddi hukuki riskleri beraberinde getirmektedir. Elden ödeme, hem İş Kanunu hem de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu açısından usule aykırı olup, işveren ve işçi için ayrı ayrı hukuki yaptırımlar doğurabilir. Bu yazıda, elden ödeme uygulamasının taraflar açısından doğurduğu hukuki sonuçlar ayrıntılı olarak değerlendirilecektir.


1. Elden Ödeme Uygulaması Nedir?

Elden ödeme; işverenin, işçiye ücret, fazla mesai, prim veya diğer mali hakları banka aracılığı olmaksızın doğrudan nakit olarak ödemesi anlamına gelir. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, ücretlerin banka aracılığıyla ve resmi yollarla ödenmesi zorunludur. Bu zorunluluğun istisnası ancak 5’i aşmayacak çalışanı olan ve belirli köy/beldelerde faaliyet gösteren işverenler için gündeme gelir. Bunun dışındaki tüm işverenler için elden ödeme yapmak hukuka aykırı bir uygulamadır.


2. İşveren Açısından Elden Ödemenin Sonuçları

  • SGK Yükümlülüğüne Aykırılık: Gerçek ücretin SGK’ya bildirilmemesi, idari para cezası ve hizmet tespit davası sonucunda geçmişe yönelik prim tahakkuku ve faiz yükü getirebilir.
  • Vergi Usulsüzlüğü: Elden ödenen tutarlar bordroda yer almadığı için gelir vergisi kaçırılması suçlaması ile karşı karşıya kalınabilir.
  • İspat Açısından Sorun: Elden ödemenin işveren tarafından yapıldığını ispat için banka kaydı olmadığından delil yetersizliği riski mevcuttur.
  • İtibar ve Denetim Riski: Denetimlerde tespit edilen elden ödemeler, işverenin kamu kurumları nezdinde kayıt dışı iş yaptığı izlenimini doğurur

3. İşçi Açısından Elden Ödemenin Riskleri

  • Tazminat Haklarının Eksik Hesaplanması: Elden alınan tutarlar bordroda yer almadığından, kıdem ve ihbar tazminatı gibi alacakların hesaplaması eksik yapılabilir.
  • Emeklilik ve Prim Kaybı: Elden ödenen kısım SGK’ya bildirilmeyeceği için prim kaybı yaşanır ve emeklilik maaşı düşük olur.
  • Alacak Taleplerinde İspat Güçlüğü: Fiilen alınan gerçek ücret bordroda görünmediğinden, işçilik alacaklarına yönelik davalarda ispat yükü işçide olur ve bu durum hak kaybına neden olabilir.
  • İş Akdini Haklı Nedenle Fesih: İşverenin bordroda gözüken ücret dışında elden ödeme yapması, İş Kanunu’nun 24/II-e bendi gereğince işçiye haklı nedenle fesih hakkı verir

4. Yargı Uygulaması ve İspat Yükü

Yargıtay uygulamasında elden ödemeye ilişkin iddiaların işçi tarafından tanık, belge ve banka dışı kanıtlarla desteklenmesi gerekir. İspat yükü işçiye aittir. Ancak işverenin bordroları imzalamış göstermesi halinde, bu bordrolar ödemeyi kanıtladığı anlamına gelmez.


5. SGK ve Vergi Denetimleri Kapsamında Elden Ödeme

SGK denetmenleri veya vergi müfettişleri tarafından yapılan incelemelerde, işyerinde çalışanların ücretlerinin bordrodan farklı şekilde elden ödendiğinin tespiti hâlinde; işverene geçmiş dönem için ek prim borcu ve idari para cezası çıkarılabilir. Ayrıca bu durum, vergi incelemesine de konu edilebilir.


6. Elden Ödemenin Kayıt Dışı Çalışma Şüphesi Yaratması

İşçiye elden yapılan ödemeler, bordroya yansıtılmadığı sürece, çalışma saatlerinin ve fazla mesailerin gizlenmesine de sebebiyet verebilir. Bu durum, kayıt dışı istihdamın bir parçası olarak değerlendirilebilir. Kayıt dışı çalışma ise hem idari hem de cezai yaptırımlarla karşılık bulabilir.


7. İşçilik Alacakları Davalarında Elden Ödemeye Dayalı Talepler

İşçilik alacakları (fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili ücreti, vb.) davalarında, elden ödeme iddiası ile hak arayan işçinin bu durumu tanık beyanları, mesaj kayıtları, işyeri yazışmaları ve benzeri delillerle desteklemesi gerekir. Yargı, bordroya yansımayan ödemelerin varlığını ancak bu tür ek delillerle kabul eder.


8. Sonuç

Elden ödeme uygulaması, hem işçi hem de işveren için ciddi hukuki riskler taşımaktadır. İşçi için gelecekte emeklilik, tazminat ve sosyal haklar açısından kayıp oluştururken; işveren için idari para cezaları, SGK denetimleri ve cezai soruşturmalar gibi yansımalar doğurabilir. Bu nedenle, çalışma ilişkisinin her aşamasının yasalara uygun ve kayıt altında yürütülmesi hem tarafların menfaatine hem de kamu düzeninin korunmasına hizmet eder.

Diğer Paylaşımlar

Güncel paylaşımlarımıza bu alandan ulaşabilirsiniz

Aidat Ödemeyen Kiracıya Ne Yapılabilir?

Aidat Ödemeyen Kiracıya Ne Yapılabilir?

Bu makalede, aidat ödemeyen kiracı hakkında izlenebilecek tüm hukuki yollar Türk Borçlar Kanunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde tüm yönleriyle ele alınmaktadır.

Daha Fazla

Türkiye’den Gayrimenkul Satın Alarak Türk Vatandaşlığı Kazanma Şartları (2025 Güncel Rehber)

Türkiye’den Gayrimenkul Satın Alarak Türk Vatandaşlığı Kazanma Şartları (2025 Güncel Rehber)

Bu makalede, 2025 yılı itibariyle en az 400.000 USD değerinde gayrimenkul satın alarak Türk vatandaşlığı kazanmanın yasal şartları, başvuru süreci ve dikkat edilmesi gereken uygulama detayları ele alınmıştır. Sürecin hukuki altyapısı, gerekli belgeler, sık yapılan hatalar ve yatırımcılara yönelik güncel uygulama notları kapsamlı şekilde açıklanmıştır.

Daha Fazla

Zina Nedeniyle Boşanma Davası

Zina Nedeniyle Boşanma Davası

Bu makalede, Türk Medeni Kanunu m.161 kapsamında zina nedeniyle boşanma davasının şartları, ispat yükü ve af kurumunun hukuki sonuçları açıklanmıştır. Ayrıca her sadakatsizliğin zina sayılmadığı durumlar, Yargıtay kararları çerçevesinde örneklerle değerlendirilmiştir.

Daha Fazla

Boşanma Davasında Deliller ve İspat Yükü

Boşanma Davasında Deliller ve İspat Yükü

Boşanma davasında hangi deliller geçerlidir? Hangi taraf neyi ispat etmekle yükümlüdür? Hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller kullanılabilir mi? Bu makalede, boşanma davalarında ispatın konusu, yükü ve araçları, güncel içtihatlar ve 6100 sayılı HMK çerçevesinde detaylı şekilde açıklanmaktadır.

Daha Fazla